12 Ağustos 2009 Çarşamba

TIME OUT



Zaman nasıl geçiyor, herşey nasıl da değişiyor.
Bir bakıyoruz zamanında kabullenemediğimiz birçok şeyi kabullenir olmuşuz, sevmediklerimizi sever hale gelmişiz.
Herşeye alışıyor insan. Sevmediği işine, ölüme, aşka bile alışıyoruz.
Bazı duygularımızı kaybediyoruz belki de..Biliyorum hayat böyle birşey, kabullenmezsen daha mutsuz oluyorsun...
Hergün aynı tempoda kalk,işe gel, yemek, tv-kitap-uyku sonra yine aynı döngü...
Ne kadar severek yaşasak da sıkılıyoruz çoğu kez, sıkılıyorum deyip kendi adıma da konuşabilirdim ama malum tüm arkadaşlarımla konuştuğumuz şeyler bunlar.
Arada kendimize yaptığımız yada başkalarının bize yaptığı minik-büyük süprizler güzellik katıyor hayatımıza yoksa çok sıradan birçok şey...
Özellikle büyük şehirde yaşamak yıpratıyor beni. İstanbul'u çok seviyorum desem yalan söylemiş olurum(evet Ankara'dan çok daha sevdiğim kesin de:) )
Küçük yerde yaşamayı, samimi ilişkileri, toprağa basmayı, suya dokunmayı özledim.
Hayatta risk alarak, radikal kararlar vermeyi özledim. sahi ne zaman bıraktık bunları? İş sahibi olup da yaşam standardımızı kaybetmeyi göze alamayınca mı?
Bugün kendime yarım saat ayırıp odaklanacağım, ne istiyorum ve ne yapıyorum, nerede eksiklikler var, nerede fazlalıklar var, kapasitem nedir, bu doğrultuda neler yapabilirim.. bunları çıkartacağım. Yarım saat yeter mi bilemedim ama :) size de tavsiye ederim.
Günün şarkısı için tıklayın
PS: mümkünse videosunu izleyerek dinleyin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder