4 Ağustos 2009 Salı

PEPSI ve COCA COLA














Pepsi ve Coca Cola diye başlık atınca aklıma hep cafelere gittiğimizde; " pepsi mi var Coca Cola mı?" diye soruşumuz aklıma gelir, bu tabi teenager'lık statüsüne eriştiğimizde sorduğumuz bir sorudur yoksa annelerle gidilen çay bahçelerinde içi kamışlı cam şişe Pepsi-Cola'ları lüpletirken hiç aklımıza gelmez, zaten öyle bir farkın olduğunu da bilmeyiz. O zaman bizim için Pepsi de Cola da birdir çünkü adı, Pepsi-Cola'dır.
Neyse yıllar geçer, bazımız Pepsi'nin tadını daha çok severiz bazımız ise Coca-Cola'nın hatta şimdilerde Zero'nun...Bu tercihlerde benim için tat bazdır ancak tüketiciyi etkilemenin de yolu reklamdan geçer.

Az önce Coca-Cola 'nın kreatif ekibinin(şirket içinde yer alan ajanslara brief hazırlayan ekip) başında yer alan Jonathan Mildenhall'un röportajını okurken, bazı notlar çıkardım, burada da yazmak istedim onları, ama röportajı okurken aklıma hem bu seneki Coca-Cola kampanyası hem de Pepsi kampanyası geldi.

Jonathan Mildenhall diyor ki; "Coca Cola olarak biz şuna inanırız; Yaratıcılık demek rekabette avantajı sağlayabilmek demektir. Yaratıcılığı kullanma konusunda çok belirgin stratejilerimiz var, çünkü yaratıcılığı doğru kullanmak zaten etkili reklam yapmak demek. Diğer reklamverenler yaratıcılığa bu kadar önem vermiyor olabilirler ama bizim için etkili olmanın ve satışı arttırmanın en önemli yolu göze çarpan bir yaratıcılık sergilemekten geçer. O yüzden bizim için çok ama çok önemli bir şey yaratıcı reklam.
Göze çarpan etkin yaratıcılık için 4 ana stratejik maddemiz var ve bunların hepsini tek tek karşılamayan hiçbir reklam onayımızdan geçemez. İlki, kültürel anlamda öncü olması ve yapıldığı kültüre "ayırt edilebilir derecede" uygun olması. İkincisi, insanların kalbine işleyecek duygusal bir hikayesi olması. Üçüncüsü, bu duygusal hikayenin ürün üzerine kurulu olması; öyle ki hikaye aklınıza geldiğinde ürün, ürünü düşündüğünüzde hikayeyi hatırlamalısınız. İnsanların ürüne kalpleriyle bağlanmaları ancak duygusal bir hikayeyle mümkün olur. Ve dördüncüsü de, dijital dahil diğer mecralara uygulanabilir olması . Gerçek yaratıcılık bizim için bu maddelerin etrafında dönüyor.


Şimdi bu açıklamaları dikkate alarak izlediğimizde Coca Cola'nın her yaşa uyan kampanyaları bir yana, Pepsi'nin Seda Sayan'lı kampanyası için Türkiye Pazarlama Müdürü'nün yaptığı" Seda Sayan tüm anketlerde en güvenilir ünlü seçiliyor, o sebeple kullanmayı uygun gördük uzun vadede bizim için olumlu sonuç verecek" açıklaması bir yana diyesim geliyor.
Pepsi, yapılan anketlerin hangi yaş aralığında hangi Sosyo Ekonomik Seviye'deki insanları baz aldığını biliyor mu acaba? ya da ajansları?

Ayrıca, Pepsi reklamındaki Seda Sayan'dan baskın çıkan irite sesli teyzeyi hangi akıl oynatmayı uygun gördü, bilemiyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder