23 Mart 2011 Çarşamba

ÇALIŞMA, DÜŞÜNME VE ENERJİ




Bazen işler istediğimiz gibi gitmez evet ama şartlar gereği o gitmeyen işleri kabullenir ve devam ederiz yolumuza..

Yeni bir kitaba başladım, Gretchen Rubin'den Mutluluk Projesi... Orada hoşuma giden bir maddesi var " HİSSETMEK İSTEDİĞİN ŞEKİLDE DAVRAN" Bu madde istediğimiz gibi gitmeyen işler için de geçerli..Yolunda gitmeyebilir ama şartların buysa sürekli kendine eziyet çektirmektense hissetmek istediğin şekilde davranıp motivasyonunu koruyabilirsin. Daha güler yüzlü olmaya çalışıp, daha enerjik olmaya çalışabilir, sürekli boynu bükükler gibi gezeceğine evet istediğim bu değil belki ama hissetmek istediğim şu ve bu zamanı hisstemek istediğim gibi geçireceğim diyebilirsin.


Dün Nilüfer'in (DecafLatte) blogunda çok güzel bir söze rastladım buradan da paylaşmak istiyorum;


"Just when you think it can't get worse, it can. And just when you think it can't get any better, it can" - Nicholas Sparks.


Tüm bunları niye mi yazdım, plaza haytına, kurumsal hayata, ve burada birlikte çalıştığım insanlara alışamadım. Çok fazla hırs, rekabet ve birbirini sürekli ezmeye çalışmak bana göre değil. Eminim herkes "bana göre değil" diycektir ama yok gerçekten bu tanımlamalar bazı insanlara göre biçilmiş kaftan ve 6 yıldır çalıştığım yer, birlikte çalıştığım iyi insanlardan sonra burası bana kurtlar sofrası gibi geldi.

İnsanlar sürekli senin yaptığın işleri sahipleniyor ve "ben" diye öne çıkıyorsa, en ufak anda bile laf çarpıp seni ezmeye çalışıyorsa, senin tecrübelerinin 100 'de 1 'ine bile sahip olmayan tipler ukalalık taslıyorsa bence gitme vakti gelmiştir.

Ama iş bulana kadar kendimi yiyip bitirmektense ve motivasyonumu düşürmektense ( ki bikaç haftadır bunu yapıyordum) karar vedim hissetmek istediğim şekilde davranacağım ve enerjimi yüksek tutacağım...


Umarım hepimiz yaparız.

2 yorum:

  1. Büyük sirketlerin birde bölye bir derdi var degilmi?
    Samimiyetten uzak insanlarla günün sekiz saatini gecirmek zor.Yorar insani.
    Benim kiziminda büyük bir reklam ajansina girme sansi varken o da senin gibi düsündügü icin "istemem yapamam ben, sürekli birileriyle yarisamam" deyip girmemisti adi sani tüm ülkede bilinen bir ajansa. Ve cok dogru bir karardi.Cünkü orda da senin yazdigin gibi sartlarin var oldugu biliyordu. "sadece hirsli olanlar ayakta kalir" felsefesi hakimdi ve kizimda senin görüslerinde oldugu icin orda mutlu olamaz ve verimli calisamazdi. Insan mutlu oldugu yerde olmali.
    Sende dogru karar vermissin. Para ve mevki sahibi olmanin bedeli huzurdan yoksun yasmak olmamali..Yeterki anlik ve kizginlikla karar verilmis olmasin. Yani kendine biraz zaman tani cünkü orda daha cok yenisin. Bakarsin bir kac ay sonra bazi seyler degisir. Demem o ki acele karar verme. Yani affina siginarak nacizane tavsiyem.
    Allah isini rast getirsin canim bir an önce kendi karakterine uygun bir is nasip etsin..
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Canım benim, çok teşekkür ederim tavsiyen için. Dediğinde haklısın beklemek gerek ama burada yıllardır çalışanlardan da aldığım yorumlar he aynı yönde " burada yaptığın işi göstereceksen birinin başına basacaksın" diyen bile oldu. Umarım dediğin gibi bana uygun bir yerde çalışma şansım olur.
    Ben de yıllarca butik bir reklam ajansında çalıştım, zaman zaman zorlu şeyler de yaşasak inan orada aldığım tadı unutamam.
    tekrar teşekkürler:)

    YanıtlaSil