8 Eylül 2009 Salı

yağmur yağıyor...


Yağmur yağıyor,seller akıyor, Arap Kızı camdan bakıyor...
:)
Çocukken yağmur yağarken, anneannemle evde yalnız kaldığımızda, ben üzülmeyeyim diye söylerdi bu şarkıyı bana..Oysa ben yağmuru çok severdim....
Kışsa hemen çırayla sobayı tutuşturur üstüne biraz portakal kabuğu atardık, birlikte camdan bakardık. Yağmur bitince evin bahçesine koşardım, bir dünya ağaç, mevsimine göre çiçekler, miisss gibi ıslak toprak kokusu...

Gerçekten bir arap kızı olduğunu ve birgün o camın önünden geçeceğini sanırdım..Zaten o kadar hayalperesttim ki, toplasam kitap olur (şu kadarını söyleyeyim dedemin Ali Baba ve Kırk Haramiler'deki Ali Baba olduğunu sanıyordum)
Nasıl uçtun bu kadar demeyin, yaşadığımız ev şu an tarihi eser statüsünde eski bir konaktı ve bir çocuğun hayal kurmasına olanak sağlayabilecek herşey mümkündü, ben biraz fazlasını yapıyordum gerçi :)
Kimsenin girmeme izin vermediği odada birgün yarım kalan kapı aralığından bakıpta, sandıkları ve küpleri görünce karar vermiştim bile dedemin Ali Baba olduğuna, oysa sandıkta eski haritalar küplerde ise sirke ve pekmezler vardı, çoook sonra öğrenecektim.

Ayrıca kendimin de uzun çoraplı kız Pippi olduğunu sanırdım ve hasbelkadar bu eve evlatlık verildim derdim, annem böyle düşündüğümü öğrenince çok üzülmüştü, "nerden uyduruyordum evlatlık falan... "
Oysa bana göre öyle birşey gerçek olsa çok gizemliydi ve gizemli olan herşey güzeldi...

Neyse çocukluk anılarımı başka birgün toparlarım; bugünün şarkısı için buyrunuz..

7 yorum:

  1. Pippi mi bu aman Allahımmm!!
    Yıllar oldu görmeyeli

    YanıtlaSil
  2. Yıldız- değil mi, ne kadar hayrandık?

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel bir evde büyümüssün sen öyle kirmizi baslikli kiz:))
    Öptüm

    YanıtlaSil
  4. Bayılırdım ben de Pippi'ye, hey gidi günler hey:)

    YanıtlaSil
  5. Süntercim; gerçekten hayatımın en güzel yılları çocukluk yıllarımdı, çok kalabalık bir aile, aklına gelebilecek her türlü hayvanın beslenebileceği bir ortamdı. Bir çocuk için bundan güzeli olur mu? Ben de kocaman öpüyorum..


    Kutucum; bir de anarşist bir karakterdi hatırlarsan o sebeple çocukların idolüydü, yazarı kitabı ilk yayınevine götürdüğünde bu kadar anarşist bir karakteri yayınlayamayız diye geri çevirmişler kitabı :)başka bir yayınevi kapısını açmış yazara,sonra da dünya çapında ünlü olmuş ;)

    YanıtlaSil
  6. İşte budur, bende hep kendimi uzun çoraplıya benzetir dururdum :) Bizim bildiklerimizi ve yaşadıklarımızı yeni nesil bilmiyor ne acı değil mi? Bir de bay doğru vardı hey gidi hey

    YanıtlaSil
  7. stil direktörü: o zamanın ikoncanı bir nevi ;)
    yeni nesil hiçbirşey bilmiyor aslında, yani özlem duydukları hiçbirşey yok. Biz dün arkadaşlarımla konuşurken bir zaman elimizden düşürmediğimiz alttan basıp, sulu kısmından çıkan hava ile balıkları halkadan geçirmeye çalıştığımız oyuncaktan bahsettik,bu kadar basit birşeye özlem duyabiliyoruz ama onlar bu kadar oyuncağın içinde bir kıymetli edinemiyorlar :(

    YanıtlaSil